ANTALYA’NIN KISA TARÝHÇESÝ
Antalya Bölgesi Paleolitik Çaðdan bugüne kadar sürekli iskân görmüþtür. Homeros'un Ýlyada Destaný'nda bu bölgedeki bazý yer isimlerinin geçmesi, Antik çaðlarda Pamphylia denilen bu bölgede, M.Ö. 1200 yýllarýnda bir yerli halkýn varlýðýný ortaya koymaktadýr.
Bölge ilk çaðlarda Lidya Krallýðýnýn, Perslerin ve Büyük Ýskender'in egemenliðine girmiþtir. M.Ö. 2. yüzyýlda Pamphylia'nýn batý kesimi Bergama Kralý II. Attalos'un eline geçmiþ ve Kral Akdeniz'in batý kýyýsýnda kendi adý ile anýÝan "Attalia"yý; yani bugünkü Antalya Þehrini kurmuþtur. Kent, III: Attalos'un ölümünden sonra Roma Ýmparatorluðu'na ve M.S. 4. yüzyýldan itibaren de Bizans'a baðlanmýþtýr. 1207 yýlýnda Selçuklularýn kente hakimiyeti ile Türk-Ýslam Dönemi baþlamýþ, bölge 14. yüzyýl sonlarýnda da Osmanlý Devleti'nin egemenliðine girmiþtir.
MÜZENÝN TARÝHÇESÝ
Antalya Müzesi, içindeki Pamfilya, Pisidya ve Lykia gibi Antik Çað’ýn önemli yerleþim yerlerinin eserleri ile Türkiye’nin en önemli müzelerinden biridir.
1922 yýlýnda Alâeddin Camii'nde, 1937 tarihinden itibaren Yivli Camii'de faaliyet gösteren müze, 1972'de bugünkü yeni binasýna taþýnmýþtýr.
Bugün Konyaaltýnda bulunan ve çaðdaþ bir anlayýþla düzenlenmiþ Türkiye'nin en büyük müzelerinden biri olan Antalya Müzesi’ndeki eserler tarih öncesi çaðlardan baþlamak üzere; Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlý ve Cumhuriyet dönemi olmak üzere, ziyaretçilere kronolojik bir düzen içinde sunulmaktadýr.
Müze 13 teþhir salonu, çocuk bölümü ve açýk hava galerilerinden oluþmaktadýr. Kapladýðý alan 7.000 metre kare olan müzede sergilenen eser sayýsý 5.000 kadardýr. 25.000 - 30.000 kadar eser ise müzede sergilenmeden korunmaktadýr.
Tamamý yöreye ait olan eserler genellikle kronolojik ve yer yer konularýna göre teþhir edilmektedir.
SALONLAR
Ýlk salonda canlýlarýn evrimi çeþitli tablo, resim, fosil ve kemiklerle anlatýlmaktadýr.
Prehistorya Salonu’nda, Antalya yakýnlarýndaki Karain , Öküzini ve Beldibi gibi Paleolitik Çað maðaralarýndan elde edilen tarih öncesi buluntularla, büyük bir bölümü Elmalý Semahöyük Tümülüsü kazýlarýnda bulunan Kalkolitik ve Ýlk Tunç Çaðý’na ait vazolar, kaplar, çeþitli eþya ve araçlar yanýnda küp mezarlar sergilenmektedir.
Antik Çað eserlerinin yer aldýðý salonlarda ise özellikle Arkaik dönemden Helenistik döneme kadar piþmiþ toprak figürler, heykeller, vazolar, kap kaçak ve benzeri buluntular görülür.
Kurtarma Kazýlarý Salonu’ nda görülen eserler, Antalya Müzesi’nce yürütülen ve özellikle 1986-1987 yýllarýnda Elmalý-Bayýndýr köyü çevresindeki tümülüslerde ortaya çýkarýlan altýn, gümüþ, bronz ve fildiþinden yapýlmýþ buluntulardýr.
Tanrýlar Salonu’nda görülen eserlerin hemen hemen tümü ise Perge kazýlarýnda bulunmuþ M.S. 2. ve 3. yüzyýllara ait tanrý, tanrýça, imparator, imparatoriçe ve özel kiþilerin heykel ve büstleri ve mitolojik figürlerdir.
Küçük Eserler Salonu olarak adlandýrýlan bölümdeki vitrinlerde MÖ 4. ile 6.yy’a ait deðiþik kültürlerin buluntularý sergilenmektedir. Salondaki sualtý vitrininde ise, antik batýk gemilerden çýkarýlmýþ buluntular yer almaktadýr.
Ýmparatorlar Salonu’nun da tümü Perge kazýlarýnda elde edilen ve 2. ve 3. yy’a ait imparator portre heykelleri ile “Üç Güzeller” ve siyah-beyaz mermerden yapýlmýþ dansöz heykeli gibi önemli eserler bulunmaktadýr.
Mezar Kültürleri Salonu’nda ise, Herakles’in 12 görevinin betimlendiði lahit, müzenin en kýymetli eserleri arasýndadýr.
Bunu izleyen Mozaik Salonu’nda birbirinden güzel mozaik betimlemeleri vardýr. Xanthos’tan getirilen; Achillessos’un, annesi Niobe tarafýndan Xanthos ýrmaðýna batýrýlýþý ile ilgili mitolojik hikayenin görüldüðü mozaik ile Seleukeia agorasýnda bulunan ve bordüründe antik çaðýn ünlü þair, hatip, yazar ve matematikçilerinin portrelerini içeren mozaik, en ilgi çekici eserler arasýndadýr.
Ýkona Salonu’nda yer alan ve Antalya yöresinden toplanmýþ olan ikona koleksiyonu geç devirlere aittir.
Perge Salonu, 1999 yýlý Mart ayýnda ziyarete açýlmýþtýr. Bu salonda çeþitli yazýtlarýn yanýnda, Perge’de bulunan lahitler, tanrý ve tanrýça heykelleri yer alýr. Bu salonda yer alan Büyük Ýskender Heykeli bugüne kadar dünyada bulunmuþ Ýskender heykellerinin en güzeli olarak gösterilmektedir.
Sikke ve Taký Salonu’nda M.Ö. 6. yy’dan günümüze dek gelen 2500 yýllýk Anadolu sikke basým geleneði ve tekniðinin anlatýldýðý panolar yanýnda, çeþitli kent sikkeleri ile Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlý sikkeleri kronolojik olarak sýralanmýþtýr.
Müzenin Etnografya Salonu’nda Selçuklu ve Osmanlý çini örnekleri, çeþitli ev eþyalarý, halýlar, kilimler, Antalya ve çevresinden toplanmýþ Türk giysi ve yaþama geleneklerine ait eþyalar ile yine bu salonda düzenlenmiþ Antalya evi yer alýr.
2. Etnografya Salonu’nda “Yörük” yaþamýndan kesitler verilmektedir. Yine Döþemealtý adýyla anýlan bölgenin köylerinde dokunan deðiþik karakterdeki halýlar, yöresel müzik aletleri, Akseki kaþýkçýlýðý bu salonun diðer eserleridir.
3. Etnografya Salonu’nun bir köþesi Antalya evinin oturma ve yatak odasý ile banyosuna ayrýlmýþtýr. Diðer bölümde ise Anadolu’nun belli baþlý halýcýlýk merkezlerinden örnekler yer alýr.
“Çocuk Müzesi” adý altýnda, çocuklara müze ve müzeciliði sevdirmek amacýyla yeni bir bölüm eklenmiþtir. Bu bölümde antik çaðlardan kalan çocuk oyuncaklarý ile artýk yok olmaya baþlayan tipik bir Anadolu kenti çarþýsýndan oluþturulan maketler çocuklarýn beðenisine sunulmaktadýr.
Antalya Müzesi’nin bahçesinde de çeþitli devirlere ait lahit, stel, yazýt, ve piþmiþ topraktan yapýlmýþ küplerle birçok mimari parça görülebilmektedir.
Konyaaltý Caddesi Tel : (0242) 238 56 88 Faks : (0242) 238 56 87 Pazartesi dýþýnda her gün 1 Ekim-30 Nisan: 08.30-12.30 / 13.30-17.30; 1 Mayýs-30 Eylül: 09.00-18.00 saatlerinde ziyarete açýktýr. |