ANASAYFA   KATEGORÝLER   AMACIMIZ   HABERLER   ÝDE SÖZLÜK   BÝZE ULAÞIN  
  
   
Köşe yazıları »
Nalan Yýlmaz - 02/08/2009
Tasarým Sanat mýdýr?


Ortaçað’da Avrupa’da önemli sanat projeleri, genellikle kiliseler ve tarikatlar tarafýndan yarý dinsel meslek örgütleri olan loncalara yaptýrýlýr. Kurumlarýn yetkilileri sipariþ edilen resim, heykel, vitray, minyatürlü el yazmalarýný ustalara hazýrlatýp onlarý denetler. Bir usta kentin yönetiminde sözü geçen bu derneklere alýnabilmek için kendi alanýndaki becerisini göstermelidir. Bunu yaptýðýnda dükkan açýp çýrak tutabilir ve sipariþleri kabul edebilir. Rönesans ile sert ve disiplinli loncalar yerini atölyelere býrakýr ve sanat zanaatçý ayrýmý baþlar. Resim, heykel ve müzikle uðraþanlar ön plana çýkarken zanaatçýlar önemsizleþir. 19. yüzyýlda akademik stilciliðe karþý olan Romantizmin ‘sanat sanat içindir’ söyleminde sanatýn herhangi bir amacý olmasý gerekmediði, sadece kendi hizmetinde olduðu fikri geçerlilik kazanýr. Böylece baðýmsýz sanat kavramý gündeme gelir. Ancak hiçbir sanat akýmý ve düþünce sistemi uzun süreli olmaz. Geride kalýp yerini yeni anlayýþlara býrakýr. Yüzyýlýn ikinci yarýsýnda endüstrileþme sonucunda beliren yeni kültürde eski biçim anlayýþýyla yeni teknolojiye uygun ürün meydana getirilmeye çalýþýlýr. Bu tür ürünlerde uyumsuzluk, taklit, içeriksiz bir özentilik, teknik ve sanatsal yetersizlik kýsacasý Kitsch denilen zevksizlik göze batar. Öte yandan sanat hala belirli bir kesimin ulaþabileceði deðerli bir þeydir. Bu duruma bilinçli veya bilinçsiz tepkiler olur. Daha ucuza sanat eseri alma isteði doðar.

1850'lerde makinelerde çoðaltýlan zevksiz ürünlere karþý bilinçli bir tepki olarak Ýngiltere’de görülen Arts and Crafts hareketi sanat ve zanaat ayrýmýna son verip endüstrileþmenin karþýsýnda el emeðine dayanan üretimi canlandýrmayý amaçlar. Yaratýcýlýk açýsýndan ikisi arasýnda fark olmadýðýný gösterir. Orijinal ve yeni formlarýn Ortaçað’a özgü bir þekilde üretilmesini ister ve o dönemin loncalarýný benimser. Eklektisizme karþý çýkýp özgün bir arayýþ içinde oluþuyla modern sanatýn ilk aþamasý olarak kabul edilen Arts and Crafts, sanatsal üretimde toplumsal sorumluluk kavramýný endüstri çaðýnda ilk ortaya atan akýmdýr. Sanatýn insan için insan tarafýndan yapýlmasý savunulur. Önemli ressam ve mimarlar yaný sýra zanaatçýlar da birlikte mimarlýktan, duvar kaðýdýna, mobilyadan, kitap ve tekstil tasarýmýna uzanan farklý alanlarda estetiðe de dikkat ederek yalýnlýk ve iþlevselliðin ön planda olduðu üretimlerde bulunurlar. 19. yüzyýl demir ve camýn kullanýlmasý ve makineye geçiþten dolayý mühendislerin çaðýdýr. 20. yüzyýlda endüstride dizayn sadece mühendislerin ilgilendiði bir alan deðildir. Sanatçýlar ve mimarlar da iþin içine girerler.

1890-1905 arasýnda Avrupa ve Amerika’da yaygýnlaþan Art Nouveau akýmýnda da Arts and Craft’ýn fikirleri benimsenir. Japon resimlerinden ve botanik kitaplarýndan etkilenen bu yeni stilin sloganý: zamanýn sanatý ve sanatýn özgünlüðü’dür. Mimaride, mobilyada, resimde, dekoratif sanatlarda, afiþlerde, kitap süslemesinde ve mücevherlerde uygulanýr. Akýcý, enerjik ve birbirinin içine girmiþ formlar, dalgalý hatlar, güzel kadýnlar, zarif çizimler, asimetri, çiçek, yaprak ve kývrýk dallardan oluþan bitkisel motifler dikkat çeker. Dökme demir mimaride hem süsleyici hem de taþýyýcý olarak kullanýlýr. Üslubun son dönemlerinde geometrik formlar artarken yalýnlýk, biçim ve fonksiyon arasýnda uyumsuzluða da rastlanýr. Geometrik Art Nouveau, Art Deco ve Bauhaus ayný tarihlere rastladýðýndan bazen ayýrmak zordur. Ülkesine ve tarihine bakmak gerekir. 1910’lardan sonra Art Nouveau’dan bahsetmek doðru olmaz. Almanya’da 1920’ler Bauhaus’tur, Amerika ve Fransa’da Art Deco’dur. 1920-30 yýllarý arasýna tarihlenen Art Deco uygulamalý sanatlarda, dýþ ve iç mimaride görülür. Ýnce, ayrýntýlý geometrik süsleme öðelerine yer verilir. Üretim el iþçiliðiyle az miktarda da makine ile yapýlýr. Bu akýmý özellikle mimaride tanýmak kolaydýr. Yapýnýn tümüne yayýlmýþ sade bir geometri hakimdir. Oranlarýn mükemmeliyeti, kaliteli malzeme kullanýmý ve formlardaki güzelliði yakalamak önemlidir. 

Ýki boyutlu düzlemde üç boyutlu nesnelerin deðiþik yönlerden gösterildiði, parçalandýðý, fonksiyonlarýný yitirdiði ve kolaj tekniðinin uygulandýðý Kübizm, hýza, makineye ve harekete hayran ve yeni bir sanat anlayýþý kurmak isteyen Fütürizm (1909-1924), ‘tekniðe karþý deðil teknikle beraber’ sloganýný benimseyen, dördüncü boyut olan zamaný önemseyen, dinamik uzay kompozisyonlarýnýn ve hareketli heykel makine karýþýmý otomatlarýn yapýldýðý Konstrüktvizm gibi avangard anlayýþlar da sanat ve tasarým tarihinde oldukça etkili olmuþtur.

Geleneksel üsluplarý, inanýþlarý, sarsýlmaz sanýlan deðerleri yýkmaya çalýþan ve anlamsýzlýðý önemseyen Dadaizm (1916-1922) tasviri ortadan kaldýrarak sanatý özgür hale getirip yeni ufuklara götürmek ister. Dada bildirilerinde 'sanat yeni dünyanýn doðuþu için uykuya dalýyor' diye yazar. Dada hareketi içinde yer alan Marcel Duchamp endüstri ürünü olan bir eþyaya da sanatsal anlam yükler. Endüstri ürünlerini bir araya getirerek ya da tek baþýna hiç dokunmadan sunar. Ona göre insanýn kullandýðý her þeyin etkili bir formu olabilir. Düþünce üretilen nesneden üstündür. Bu anlayýþ da 1960'larýn sonlarýnda kavramsal sanatýn ortaya çýkmasýna etkendir.

Sanatýn bireysel bilinçten kurtulup toplumsal bilince kavuþmasýný amaçlayan Theo Van Doesburg ve Piet Modrian’ýn oluþturduklarý De Stijl’de (1917-1931) temel yuvarlak, kare, dikdörtgen gibi geometrik biçimler ve siyah, beyaz, sarý, mavi, kýrmýzý gibi ana renkler tercih edilir. De Stijl sanatçýlarý için yalýnlýk, saf renkler ve evrensellik önemlidir. Teknik, pratiklik ve güzellik iç içedir. Bu stilin örnekleriyle mimaride, mobilyada ve resimde karþýlaþýlýr.

Almanya'da kurulan sanat ve tasarým okulu Bauhaus‘ta (1919-1933) dönemin önemli mimarlarý ve ressamlarý eðitim verir. Herkese ulaþabilmesi için sanatla zanaat farkýný ortadan kaldýracak üretimlerde bulunurlar. Sanat, toplum, endüstri ve tasarým birbirleriyle iliþki içindedir. Bauhaus'a göre tasarýmcý topluma faydalý olabilmeli ve sanat eseri saðlamalýdýr. Atölyelerde her türlü kullaným eþyasýyla ilgili pratik çizimler gerçekleþtirilir. Modelleri yapanlar makineleri ve imalat metotlarýný da bilirler. Endüstrideki teknik deðiþimleri kabul edip uygularlar ama üretilenlerin yetkin, kaliteli ve sanatsal deðeri olmasýna da dikkat ederler.

Endüstriyel tasarýmda 1950'lerde stil, 1960'larda fonksiyon, 1970'lerde estetik, 1980'lerde anlam, 1990'larda ise bireysel sunumlar ve deneysellik önem kazanýr. Yakýn geçmiþe kadar dizaynda sadece kullanýlabilirlik aranýrken gittikçe ilk sýraya biçim yerleþir. Optik Sanat, Pop-art, Postmodernizm, Kitsch alternatif modeller olarak ortaya çýkar. 1950’lerde bireysel veya grup içinde bazý sanatçýlarýn çalýþmalarý olsa da 1960'lý yýllarda geliþme gösteren Optik Sanat’ta renklerden, çizgilerden ve biçimlerden yararlanarak izleyende görsel tepkiler uyandýrmak amaçlanýr. 1960’lý yýllarýn akýmý ve kente özgü olan Pop-art’ta çok renklilik ve Dada’daki gibi herhangi bir hazýryapým eþyanýn etkileyiciliði vurgulanýrken ve sanat eseri gibi sunulurken, 1970'lerde moderne tepkili Postmodernizm’de minimalist formlarla süsleme bir araya getirilir. Bu hayatýn her alanýndaki kullaným eþyalarýna yayýlýr. Modern anlayýþ kýrýldýkça tarihselliðe dönüþ baþlar. Eski biçimlerden esinlenerek yenileri oluþturulur. Ýroniyle Kitsch’e ulaþan tasarýmlar söz konusu olur. Tüm davranýþ ve eðilimler, her türlü biçim ve öðe sonuna kadar kullanýlýr.

1980'lerdeki sosyal, ekolojik ve kültürel geliþmeler stile de yansýr. Sanatta 1960'larýn kavramsallýðýndan dýþavurumcu ve figürlü anlatýma, mimaride ve dizaynda modernizmin ve fonksiyonelliðin kurallarýna dönüþ olur. Dizayn sadece reklamda, pazarlamada deðil bireysel yaþamda da anahtar bir rol alýp medyada ve sergilerde bir oyun haline gelir. Ýdeolojik iþlevsellikten vazgeçilir. Küçük ve tek parçalar, stillerin karýþýmý, alýþýlmamýþ malzemeler, bütün dünyayý kapsayan hisler, alt kültürlerden etkilenmeler, ironi, nükte ve kýþkýrtýcýlýk, tasarýmcý gruplarýn oluþmasý, kendi üretiminin daðýtýmýný yapma gibi özellikler görülür.


Günümüzde her þey bilgisayar programlarýna baðlý olarak geliþim gösteriyor. Bilgisayar ortamý ve programlar tasarýmcýlara büyük kolaylýklar saðlýyor. Yeni çalýþma alanlarý açýlýyor. Eski dönemlere özgü stiller yeniden ele alýnýp endüstriyel parçalarla bilimsel teknik detaylar birlikte þekillendiriliyor. Eklektik yaklaþýmla yeni ürünler tasarlanýrken dünyanýn ekolojik ve ekonomik gidiþatý da endüstride belirleyici oluyor. Duyarlý ve az tüketime yönlendiriyor. Tasarýmlar teknik yönden geliþse de yeni hayat düzeninde yeni ihtiyaçlara yönelik doðal, doðaya uygun, geridönüþtürülmüþ ürünler, saf ve organik formlar, þeffaflýk ve sürdürülebilirlik önem kazanýyor.

20. yüzyýl boyunca görülen avangard tutumlar sonucu çaðdaþ sanatta sýnýrlar kalmayýnca her türlü insan üretimi sanat içinde deðerlendirilebilir hale geldi. Sanatta geleneksellik kýrýlýp resim, fotoðraf, endüstri ürünleri, heykel, yazý ve hayatýmýza giren pek çok nesne bir araya getirilip sergilenir oldu. Sanat dallarý iç içe geçti. Klasik resim, heykel, seramik gibi sanat eðitimi alanlar da enstalasyon olarak adlandýrýlan çalýþmalarla güncel sanat içinde yer aldýlar.

Kant'a göre sanatçýnýn bir güzelik yaratmasý amaç için amaçtýr. Zanaatçýnýn ya da tasarýmcýnýn bir eþya tasarlamasý yarar için amaçtýr. Tabi ki tasarlarken estetik yönüne de dikkat edilebilir. Öte yandan sanatçýnýn çalýþmasý da estetik olmasýnýn yaný sýra ruhu besler ve daha somut biçimde dünyada iyi yönde deðiþimlere neden olabilir. Bir duygu uyandýrmasýyla birlikte yarar amacý da olabilir. Herbert Read 1930'larda sanatýn kiþiyi tinsel bakýmdan etkileyen olduðunu söyler. Sanat olan her þey bir tasarým sonucudur ama tasarým ürünü olan her þey sanat olamaz. Ayný þekilde her sanatçý bir tasarýmcýdýr ama her tasarýmcý sanatçý deðildir. Dizaynda nesnede form ve fonksiyon iliþkisi vardýr. Sanat eserinde ise bu aranmaz. Orijinallik önemlidir; o tek olandýr, benzeri yoktur. Günlük hayatta kullanýlan her türlü obje ve ürün ise seri üretimdir. Ancak bazý tasarýmlar çoðaltýlsa da farklýlýklarýyla, þaþýrtýcýlýðýyla, tekniðiyle, formuyla ve yeniliðiyle sanat olarak nitelendirilebilir.

Ticari amaç, insanlarýn beklentilerinden yola çýkarak fonksiyonu önemseme gibi þeyler sanata pek yakýn durmaz. Tabi bunun aksini sanatta da ticaretin olabileceðini söyleyenler de vardýr ama sanatçý ortaya bir þeyler çýkarýrken bunun sonucunda kazanacaðý maddi þeyleri düþünmez. O kazaným her þey bittikten sonra gelir. Sanatçýnýn bakýþý ve içinden akýp gidenleri yakalamasýdýr öncelik. Duygular, istekler, sezgiler, korkular, hayaller, gerçekliðin görüntüleri, gizemli olanýn hem rahatlatan hem huzursuz eden yaný, varoluþ, insan olmanýn getirdiði her þey ruhsal boyuttan süzülerek seçilen malzemeye sanatçýnýn birikimleriyle akar. Bu da katharsis'tir. Bir paylaþým olur. Beðenilme, takdir görme beklentisi olmadan veya ticari kaygýlar duymadan içtenlik ve sahicilik iletilebiliyorsa sanatçý ve eserinin bütünlüðünden söz edilebilir.

Son yýllarda hayatýmýzý kolaylaþtýran eþyalar iyice karmaþýklaþýp artarken makine üretimi nesnelerde form disiplini, pratiklik, uyum, göze hitap etme ve zarafet de söz konusu olabilir. Kiþiye mutluluk ve huzur veren nesnelere belli bir estetik beðeniyle yaklaþýlýp hoþ bulunabilir. Sanat ve yaþam ayrý deðildir aynýdýr. Sanat ve sanatçý günlük yaþamdan da uzak olmamalýdýr. Tasarým, bilim ve teknoloji yaný sýra sanata da çok yakýn durabilir. Tasarlanan bir þeyin sanata dönüþmesi onu üreten kiþiyle ve üretim amacýyla ilgilidir.

Lebriz.com

Yazarýn izniyle alýnmýþtýr.
 

 
Tüm yazılar »
TC Kültür ve Turizm Bakanlýðý / Ministry of Culture and Tourism
UNESCO'nun Türkiye'deki ''Dünya Miras Alanlarý'' Listesi

24/01/2010
Sayit Hidayetoðlu
Assos (Behramkale) ve Filozoflarý

02/03/2010
Kutlay Doðan
Müzecilik

28/04/2010
Türkiye Seramik Federasyonu
Türk Seramikleri

10/10/2010
Muhittin Serin
ABD'deki Bazý Kütüphanelerde Bulunan Ýslam El Yazma Eserleri

03/11/2010
Aktüel Arkeoloji Dergisi
Osman Hamdi Bey

15/05/2012
Prof. Önder Küçükerman
'Beykoz' Camlarý Kimliði

16/05/2009
Nalan Yýlmaz
Tasarým Sanat mýdýr?

02/08/2009
Doç.Dr.Rüstem Aslan
Mitoloji ile Arkeolojinin Buluþtuðu Yer - TROY

01/07/2009
Prof. Ýsmail Öztürk
Etnografya Müzeleri

15/05/2009
Prof. Ýsmail Öztürk
Koruma Kültürü

15/05/2009
Doç Dr Sabri Çakýr
Folklor ve Etnografya Kavramlarý

06/09/2009
Prof. Ýsmail Öztürk
El Sanatý (Zanaatý) Ve Sanat Kavramlarý I

17/01/2010
Prof.Ýsmail Öztürk
EI Sanatý (Zanaatý) Kavramý Üzerine II

21/01/2010
Prof. Ýsmail Öztürk
El Sanatlarýnýn Günümüzdeki Sorunlarý Ve Öneriler

17/01/2010
Dr.Mehmet Yardýmcý
Geleneksel Kültürümüzde Taþ

18/01/2010
Site içi arama »

Sunumlar » tümünü listele
Anadolu'da Giyim Kuþam Kültürü - Öznur Aydýn
Yazmacýlýk Sanatý ve Desenleme Teknikleri - Zeynep Tezel
Osmanlý Yapýlarýnda Ýznik Çinileri - idesanat
Halý Bakým ve Onarýmý Üzerine... Öznur Aydýn
Þal-Þapik Dokumasý - idesanat

Köþe yazýlarý » tümünü listele
Prof. Ýsmail Öztürk
Etnografya Müzeleri
15/05/2009
Prof.Ýsmail Öztürk
EI Sanatý (Zanaatý) Kavramý Üzerine II
21/01/2010
Türkiye Seramik Federasyonu
Türk Seramikleri
10/10/2010

Müze rehberi » tümünü listele
Adýyaman Müzesi
Afyonkarahisar Müzesi
Aksaray Müzesi (Zinciriye Medresesi)
Alanya Müzeleri
Amasra Müzesi / Bartýn

Kýsa kýsa » tümünü listele
Dünyanýn bilinen en eski arkeolojik tapýnaðý...
Dünyanýn bilinen en eski heykeli..
Çatalhöyük, UNESCO Dünya Mirasý listesinde
Dünyanýn en eski 10 tapýnaðý
UNESCO'nun Dünya Kültür Mirasý listesine, Türkiye'den 12 yeni merkez daha aday oldu.
 
 
Gizlilik politikasý  |  Kullaným koþullarý
2013 Copyright © Ýde Sanat - Birsen Malkoç

Önemli Bilgiler
1. Ýçeriðimizi baþka bir sitede paylaþýyorsanýz, lütfen kaynak belirtmeyi unutmayýn, ilginize teþekkür ederiz.
2. Sitemizde bulunan bir içeriðin telif haklarýna veya yasalara aykýrý olduðunu düþünüyorsanýz lütfen bize bildirin.